İnci Çiçeği


Gönül diyarında hicran bağında
Aslı Kerem kokar inci çiçeği
Şirin yaylasında Ferhat dağında
Derya olmuş akar inci çiçeği

Sözümün üstüne söz olsun ahtım
Dertlerin mekanı bu kara bahtım
Ne sarayım oldu ne de bir tahtım
Hep boynunu büker inci çiçeği

Yar bildiğim ağıt oldu besteme
Zehirden gözyaşı doldu testime
Matem libasını giydim üstüme
Yar gelince çıkar inci çiçeği

Şu yalan dünyada aşkımla tektim
Kalmadı takatim ben neler çektim
Sevda yarasını gönlüme ektim
Boy verdikçe yakar inci çiçeği

Umudum inancım meskenim dağlar
Bir Ozan İnci’yim gözlerim ağlar
Bülbülün yuvası yeşeren bağlar
Uzanır da bakar İnci çiçeği

Bir Daha


Tipi boran oldu gönül dağlarım
Umutsuz hayale dalmam bir daha
Soldu gonca gülüm hazin bağlarım
Bülbül meskeninde kalmam bir daha

Yel vurdu bağımda gülüm savruldu
Gözyaşım döküldü tenim kavruldu
Umut dağlarımın burcu devrildi
Boşa saçlarımı yolmam bir daha

Aşkın bağlarında gözüm ne arar
Bu sevda ömrüme eyledi zarar
Kim ne söylese de kendini yorar
Kalbime sevdayı salmam bir daha

Feleğin zulmüne gönül darıldı
Umut diye hicranlara sarıldı
Dünyanın azabı bende soruldu
Geç kaldın yüzüne gülmem bir daha

Çorak tarlaların toprağı demek
İnci boşa gitti verdiğin emek
Bana miras kaldı dertleri sevmek
Uğruna yaşımı silmem bir daha

Image

Yoruldu


Ah edip ağlarken ben bu cihana
Gözyaşı denilen selim yoruldu
Nasıl düşmeyeyim canlar figana
Doğru söz söyleyen dilim yoruldu

Üstüme gelmeyin dumanlı dağlar
Güneşi görmeyen gözlerim ağlar
Sevda ırmağıyla yeşermez bağlar
Dikenler içinde gülüm yoruldu

Felek dağlarımı vurdu devirdi
Beni bir dönülmez yola savurdu
Hasret ciğerimi yaktı kavurdu
Yenice yeşeren dalım yoruldu

Sevenler İnci'nip ayrılmaz yardan
Nadanın hesabı hep kisb ü kardan
Ehl-i dil aşıklar yanıyor nardan
Ateşler içinde külüm yoruldu